Her ütopyanın bir sonu vardır...Yoksa ütopya olmazdı...
düşlerini paraya çevirmeyenlerin ütopyalarını düşledim belki de....sonunun geleceğini bile bile...
yeni dönem....
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
Epeydir güncellemiyordum...
Umut Bademi İzmir'de bıraktı...İlk başlarda anlaşamıyorduk ama son günlerde aramız iyi...
Yeni dönem..Nihayet mezuniyet ve geçmişte kalan sıkıntılar...
Haydi... Yelkenler Fora!!!!!
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Adsız dedi ki…
3-5 cümle kurmuşsun ama ... neden bıraktın, devam et! lazımsınız...
mavi derinliğin gizemini çözmek...bir yunus gibi saatlerce derinlerde olmak...bir zamanlar düşlerim derinlerdeydi...unutmadım...ama düşlemeye korkar oldum maviliği artık... insanoğlunun geldiği yer neden denizin derinliği olmasın?...
her geçen gün, daha da bireyselleşiyoruz...Bu ,toplumsallığı kaybettiğimiz anlamına geliyor...Daha duyarsız,daha çok tüketici ve daha da kendimiz çin yaşayan bireylere dönüşüyoruz...Sokakta kulaklıklarımızla paket mutluluklar yaşıyoruz,ama paylaşmıyoruz...paylaşılmayan keyifler tüketiliyor ve yedikten sonra çöpe attığımız ambalaj kağıtlarından farkı kalmıyor...Teknoloji de toplumsallıktan çok bireyselliğe hizmet ediyor...Yollar tek kişi taşıyan otomobillerle dolu.Bu durum petrol yakıtlarının oluşturduğu çevre tahribatını da beraberinde getiriyor...Alternatif teknolojiler için bilimsel veriler yeterli olduğu halde,dünyayı yöneten firmalar, tekellerini sarsacak alternetiflerin yaygınlaşmasını engelliyor...Hayat kaynağımız güneş enerji kaynağı olarak seçilirse çevreyle barışık ulaşım araçları için çok fazla seçenek yaratılabilir.Sürat tutkusu insanlara petrol satabilmek için özendirilen gereksiz bir duygu.Şehir içinde ulaşımda; güneşten elde edilecek 50-60 km lik bir sür
insanlar düşer! dedi adam..bendenbiraz para istedi...çok sıkıntılı zamanlarımdı ruhsal açıdan...evet bir yere kadar anlarım; insanlar zor durumda kalabilirler,çaresiz olabilirler..ama o günlerde ben de çok çaresizdim...çıkış bulamıyordum...ruhsal depresyonum son haddindeydi..sağlıklı düşünemiyordum...ben öğrenciyim dedim...en iyi bahane...yani henüz kendi paramı kazanmıyorum...sanırım aynı yerde birkaç kez daha, başka adamlar, başka şekillerde para istedi benden...verdiğimi sanmıyorum...sonraki yıllarda o adamın acıklı sesini duydum hep ruhsal sıkıntılarımda:'insanlar düşer!...' Ben de düşmüştüm sonra.. elimdeki gelecek umutlarını bir anda kaybetmiştim...ama ne kadar düşülür daha diye de soruyor bilinçaltımda bişeyler...sokaklardaki yalnız, sefil alkolikler düşmenin son sınırı mı? insan şu anda olduğu durumu uçurumun alt katlarına bakarak daha rahat kabulleniyor...ruhum yara aldı...ama hala gücüm var...tepeye tırmanabilrim...kaldığım yerden geç de olsa devam edebilirim...daha f
Yorumlar
neden bıraktın, devam et!
lazımsınız...